Başarı Kapılarını Açacak 7 İnanç


Gerçekten başarılı olacağını bilseydin ne yapardın?

Başarıya giden yol; istediğimiz sonuçları bilmek, harekete geçmek ve başarılı oluncaya kadar değişmede gereken esnekliği göstermekten geçiyor. Sizi istediğiniz sonuçlara ulaştıracak ya da bu sonuçları destekleyecek inançları bilmek de başarıya giden başka bir yolu takip etmektir. İnançlarınız bunları gerçekleştirmiyorsa, onları bir kenara atıp yenilerini denemek her zaman yeni bir kapıyı da aralar. Buckminster Fuller, bu konuyla ilgili mecazi olarak “gemi dümeni” örneğini verir. Peki, gemi dümeni hikâyesi bizi nelere götürüyor?
Geminin dümeni herhangi bir yöne çevrildiğinde; geminin dümencinin hedeflediğinin tam tersi yöne gitmeye meyilli olduğunu söyler. Dümenci hiç bitmeyen bir çabayla birçok düzeltme ve ayarlama yaparak rotayı tutturmak zorundadır. Bir dümencinin sakin bir denizde kaçınılmaz olan rotadan sapmalarla uğraşarak gemisini hedefe yönlendirdiğini düşünün. Çok tatlı bir hayal ve başarılı bir yaşam tarzı için iyi bir örnek ama biz her hatanın duygusal bir yük getirdiğine de inanıyoruz.
Başarısızlığa inanmak bir nevi beyni zehirlemektir. Birçokları için en büyük kısıtlama; başarısızlıktan korkmaktır. Olasılıkları düşünebilmek için Dr. Robert Schuller’in güzel bir sorusu var; “Gerçekten başarılı olacağını bilseydin ne yapardın?” Başarıya giden yolu takip etmek istiyorsanız, işte başarının kapılarını açacak olan 7 inanç:

1- Herşeyin içinde bir ‘’Neden?’’i ve amacı vardır.
Bazı insanlar başına ne gelirse gelsin, her şeyi kendi amaçları için kullanır. Aynı şekilde bütün başarılı insanlar; her olay ve durumda, neyin olanaklı olduğunu ve hangi yararlı sonuçların elde edilebileceğini inanılmaz bir şekilde anlama yeteneğine sahiptir. Çevreden ne kadar ters tepki alırlarsa alsınlar, hep iyimser düşünürler. Her şeyin bir amaç için var olduğuna ve kendilerine hizmet edeceğine inanırlar. Aynı zamanda bütün zorlukların fayda sağlayacağını düşünürler. Önemli sonuçlar elde eden kişilerin bu şekilde düşündüğünü göz ardı etmemek gerekir. Eski bir güzellik kraliçesi olan Marilyn Hamitten, şimdi başarılı bir iş kadını. 20’li yaşlarda tırmanma egzersizi sırasında kayalıktan düşerek, felç olduktan sonra bile, yapamayacaklarını değil, yapacaklarını düşündü. Yola, kullanılışlı bir tekerlikli sandalye dizaynı ile başlayarak, 1984 yılında “Motion Design” şirketini kurdu. Şimdi 80 üretim ve 800’den fazla pazarlama elemanıyla “başarılılar” sınıfındaki yerini koruyor. Sınırlı inançlar, sınırlı insanlar yaratır. Anahtar kelime ise, bu sınırlardan kurtulup değişik arayışlar içinde olabilmektedir. İhtimallere inancınız yüksekse, başarı yolunda olduğunuzu unutmayın.

2- Başarısızlık yoktur, sonuç önemlidir.
Çok kişi başarısızlıktan korkmaya programlanmıştır. İnsan genelde bir sonuca ulaştığında kendini başarılı görür. Başarısızlıktan korkuyor musunuz? Öyleyse başarılı olmayı öğrenmeye ne dersiniz? İnsanların tecrübelerinden faydalanarak yaptığınız herşeyde başarılı olabilirsiniz. Başaracaklarına inananlar ortalama olmayı garantilerler. Başarısızlık büyük işler yapanların düşünmedikleri bir kavram belki de. Herhangi birini düşünün.21 yaşında işinde başarısız olmuş. 26’sında eşini kaybetmiş.34’ünde kongre seçimlerini kaybettikten sonra 45’inde tekrar kongre seçimlerini kaybetmiş, bu kadarla da kalmayıp 47’sinde başkan yardımcısı seçimlerini kazanamamış. Ama en sonunda 52 yaşında ABD başkanı seçilmiş. Herhangi biri olarak nitelendirdiğimiz bu kişi ABD başkanlarından Abraham Lincoln.O bu olayları başarısızlık diye değerlendirseydi sizce başarabilir miydi?

3-Ne olursa olsun sorumluluğu üstlenin.
Büyük liderlerin, başaranların hepsi kendi başarı merdivenlerini kendileri kuracaklarına inanarak hareket ederler. Her zaman ve tekrar duyacağınız tek cümle ‘’ Ben sorumluyum ve gerekeni ben yapacağım!’’ sözüdür. Hayattaki bütün tecrübelerimizi gerek davranışlarımızla, gerekse düşüncelerimizle yönlendirdiğimize ve hepsinden ders alabileceğimize inanıyorum. Siz de buna inanıyorsanız, kendinizi olayların akışına bırakmışsınız demektir. Böylece siz bir amaç değil, araç oluyorsunuz. Sorumluluk almak, insanın gücünün ve olgunluğunun ölçüsüdür. Başarısızlığa inanmadan sonuçlara inanıyorsanız, sorumluluk almakla kaybedecek hiçbir şeyiniz yoktur.

4- Bir şeyi hayata geçirebilmek için onu anlamış olmak gerekir.
Birçok başarılı kişi başka bir ortak inanca sahiptir. En ince ayrıntılı bilmeleri gerektiği hissine kapılmadan temel konulara eğilirler. Güçlü insanlar incelendiğinde birçok konuda bilgi sahibi olmalarına rağmen işlerini en ince ayrıntısına kadar bilmedikleri görülmüştür. Başaranların hareket tarzlarını anlamak için onları izlemek gerekir, çünkü onlar bilgiye nasıl ulaşacaklarını bilirler.
5-En değerli ve büyük kaynak insandır.

Mükemmele ulaşanlar genelde insanlara saygı ve sevgi beslerler. Amaçlarında, bütünleşme ve takım ruhu vardır. Yöneticisinden işçisine kadar herkesin aynı mekânda çalıştığı firmaları duymuşsunuzdur. Onların başarılarının sırrı, insanları kullanmak yerine onlara saygı duymalarında yatar. Birçok inanç gibi bu inanç da benimsenmesi zor, söylenmesi kolay olanlardandır. İşte, hayatta, ilişkilerinizde gemiyi rotasında tutmaya çalışan gemici gibi davranın. Bu düşünce bazı hareket şekilleri geliştirmenizi sağlar.

6-İşi tatile çevirmek gerek.
Hiç sevmediği işte başarılı olmuş kişi tanıyor musunuz? Şüphesiz cevabınız ” Hayır!”dır. Mark Twain ”Başarının sırrı, mesleğinizi tatile çevirmektir’’ diyor. Başaranların yaptıkları bu aslında. İşleri onları heyecanlandırır, canlandırır ve tabi ki hayatlarını zenginleştirir.

7-Sorumluluk alın ve başarı elde edin.
Herhangi bir daldaki başarılı kişileri incelerseniz onların en iyi, en zeki, en hızlı, en güçlü değil; çok sorumluluk alan kişiler olduklarını görürsünüz. Sorumluluk her alanda başarının destekleyicisi. Henry Ford der ki: ‘’Hata değil, çare bulun!’’